Uyanın: Gelecek Fena Çarpacak

Verilere baktığımızda, gelecek projeksiyonları oldukça karamsar bir tablo sunuyor. Motivasyonumuzu ve gerçekçiliğimizi koruyarak, geleceğe nasıl hazırlık yapabiliriz?

Türkiye, Çip Üretimi Yarışında Yok

Güney Kore, 230 milyar dolarlık yatırımla, Seul'de 'dünyanın en büyük' çip merkezini inşa edecek. Turizm ile geçinen, sanayi ülkesi olarak tanınmayan İspanya bile Mayıs 2022'de çip üretimi için 12 milyar Euro yatırımı onayladı, hızla ilerliyorlar. Avrupa'da Dresden başta olmak üzere, çip üretimi hacmini desteklemeye ağırlık verilen yeni merkezler yükseliyor. Hindistan çok büyük yatırımlar yaptı. ABD, daha evvel, çip üretimi için 52 milyar dolarlık bir destek paketi açıklamıştı. Yükselen reshoring trendine uygun olarak (ucuz iş gücü sağlayan ülkeleri terk edip, üretimde G8 ülkelerine dönme trendi), dünyanın en büyük çip üreticisi TSMC, 44 milyar dolarlık Arizona fabrikası yatırımını başlattı.

Yüksek teknolojili çipleri üretmek için elzem olan ve patenti çok sıkı korunan litografi makineleri, Hollanda merkezli ASML tarafından üretiliyor. Bu konuda tartışmasız tekel. ASML firması 2019'da Aselsan'dan çok sayıda mühendis almıştı. Savunma sanayi sektöründe çalışan 10.000'e yakın mühendisin, Türkiye'deki siyasi iklim, ekonomi, yaşam koşulları gibi etkilerle yurt dışına gittiği, uzun süredir biliniyor.

Türkiye çip üretimi tartışmalarına, yüksek sesli olarak 2014'te başlamıştı. "Bilkent Üniversitesi Yerleşkesi'nde, çip fabrikası temeli atıldığı" söylendi, ama ortada TSMC gibi bir fabrika yok. Olan şey, AB MikroNano isimli, 50+ kişinin çalıştığı bir AR&GE merkezi; ki onu da 2003 yılında NANOTAM adıyla aslen Prof. Dr. Ekmel ÖZBAY kurmuştu. Yine, TÜBİTAK BİLGEM Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü bünyesindeki laboratuvarda yerli çip üretimi yapılıyor; lakin 3 bin 500 vafor kapasitesiyle bu laboratuvar, okyanusta bir kum tanesi gibi kalıyor.

Çip üretmek inanılmaz derecede zor ve giderek zorlaşmaya devam ediyor. Yarı iletken üretim tesislerinin inşası yıllar sürüyor ve milyarlarca dolara mal oluyor. Türkiye ise, tüm maddi & manevi gücünü, sel felaketleri, deprem felaketleri gibi, gelişmiş ülkelerin 20.yy'da büyük ölçüde çözdüğü sorunları aşmak için harcıyor. Yüz binlerce insanın kaybı, afetzedelerin barınma ve sağlık koşullarının uzun süre düzeltilememesi, göçe zorlanma, yaşanan manevi çöküntü ve kısır siyasi tartışmaların tüm ülkeye, ekonomiye ve geleceğimize olan direkt maliyetinin yanı sıra, gündemimizi, günlük siyasetten farklı bir odağa çekemediğimiz için, geri kalmışlık liginde en alt sıralara doğru hızla ilerlemeye devam ediyoruz.

Yakında, çip üretimi yatırımı yapan ülkelerle aramızdaki fark korkunç boyutlara ulaşacak ve ham madde, iş gücü temini, ekonomik kaynak yetersizliklerinden ötürü, çok arzu etsek dahi, rekabette yer almamız mümkün olmayacak. Bu konuda, karar alıcı ve uygulayıcıların, çip üretimi gibi evrensel öneme sahip bir olguyu, siyasi algı oluşturmak amacıyla, sayısal gerçeklerden ve veriden uzak, hamasi, abartılı ve duygusal söylemlerle ilişkilendirmesi, gerçek tehlikenin boyutunu görmemizi zorlaştırıyor. Özellikle gençlerimizin bu konuya karşı bilinçlendirilmesi, eğitilmesi, potansiyellerinin kullanılması ve geleceğe hazır hale getirilmesi gerekiyor.

Türkiye bu potansiyele sahip.

GPT-4 İle 3 Saat İçinde Devrimsel Projeler Yapılabiliyor

Kendinizi yenilemezseniz, sistemin dışında kalacaksınız. Ve tekrar oyuna dahil olmanız belki de mümkün olmayacak.

Rutin, kontrol-denetim odaklı, metin ve görsel tabanlı, kreatif tabanlı, insanın biyolojik sınırlarına dayanan, öğrenim eğrisi uzun süren ve az verimlilikle yaptığınız TÜM İŞLER, ÇOK YAKIN GELECEKTE ortalıktan bir daha geri dönmemek üzere yok olacak; el yazmacılığı, ciltçilik, mahyacılık gibi antik meslekler haline dönüşecek. Size ufkunuzu açacak, sarsacak, gerçekleri ve önümüzdeki 10 yılın barındırdığı potansiyeli görmenizi sağlayacak bazı örnekler sıralayacağım. 👇

1) GPT-4'le sohbet ederek 60 saniyede pong oyunu yapabilirsiniz.

Kıyaslamanız açısından söylüyorum; Harvard'ın CS50 kursunu alarak, MIT'inin Scracth altyapısı üzerinde bir PONG oyunu yapmam 2 gün sürdü. Ve teknik olarak, no-code bir platform kullandım. Snake versiyonu da burada.

2) İnternet'teki metin tabanlı bir veriyi, istediğiniz formata saniyeler içinde çevirebilirsiniz.

Örneğin burada, ticari bir işletmenin adresi bulunduktan sonra, JSON formatına dönüştürülmüş.

3) Şikayetinizi sözlü ya da yazılı şekilde anlattıktan sonra, bu, yasal veritaban üzerindeki karşılıklar üzerinde değerlendirilerek, otomatik olarak bir dava dilekçesine veya iddianameye dönüştürülebilir.

Örneğin burada, DoNotPay, GPT-4'ü kullanarak "tek tıklamayla dava dilekçesi oluşturmak" için çalışıyor. Sizinle, tıpkı bir insan gibi konuşabilen bir robot tarafından arandığınızı, konuşmanızın yazıya döküldüğünü ve 1.000 kelimelik bir dava dilekçesi oluşturulduğunu hayal edin. GPT-3.5 bu konuda yeterince iyi değildi, ancak GPT-4 bu işi çok daha iyi yapıyor. (Muhtemelen ilerleyen versiyonlarda mukayeseli hukuk, içtihat taraması, olası karşı dava ihtimalleri gibi karmaşık mantık analizleri de devreye girecek.) Adalet sisteminde yaşanacak yığılmanın da yapay zekalı savcılar ve hakimler tarafından bertaraf edilebileceğini görebiliyor musunuz? Şu anda mevzuat açısından, bunun bir robot tarafından yapılıp yapılamayacağı belirgin değil; ama yapay zeka hemen "Arzuhalci" olabilir.

Bu nedenle giriş-seviyesi hukuk istihdamı alanında yine bir açık pozisyon kıyımı yaşanacak.

4) Kâğıda çizdiğiniz bir taslak, fonksiyonel bir web sitesine dönüştürülebilecek.

Bunun no-code web development sektörünü bile nasıl etkileyeceğini görememek imkansız. Lütfen şunu izleyin.

5) Sadece prompt'larla ya da soru-cevap direktifleri ile karmaşık besteler,tasarımlar, uygulamalar, kreatif tabanlı içerikler üretebileceksiniz.

Örnekleri sıralamak istiyorum: Müzik besteleme, Stripe için alışveriş plug-ini, üreticilik ve verimliliği artıran uygulama ve eklentiler, sunumlar... Dil modellerinin tek başına bağımsız karar alamayan ya da kendisine yüklenen veri seti dışında çözüm üretemeyen bir yapay zeka türü olduğunu biliyoruz. Peki, önümüzdeki 1o yıl içinde, kuantum bilgisayarlarla, veri hesaplamanın ve işlem gücündeki mevcut sınırların ortadan kalktığını düşünün.

Teknolojik tekilliğin zannettiğimizden ne kadar daha yakın olduğunu algılayabiliyor musunuz?

Kronik İşsizlik Artıyor, Giriş-Seviyesi İşlerde Maaşlar Düşüyor, Emek-Yoğun İşler Otomatize Oluyor

1973'dan 2020'ye kadar, ABD'deki tüm işçilerin ortalama maaşı, enflasyondan arındırılmış veriye göre, 13,84$ ile 16,36$ arasında değişti. Fakat yönetici olmayan, tipik üretim işçileri, 2013'te, 1973'tekine göre, üretkenlik %107 artmış olmasına rağmen, enflasyondan arındırılmış veriye göre %13 daha az kazanıyordu. Üstelik barınma, eğitim, sağlık gibi önemli kalemlerdeki giderler, çok artmış durumda. Refah ve üretim ülkesi olan ABD'de dahi, imalat işçileri için ortalama maaşların azalmaya devam edeceği öngörülüyor.

Aynı şekilde, yok olan sektörler, meslekler ve pozisyonlar yerine yeni iş yaratımı ve istihdama dayalı mobilite sürekli azalıyor, hem üretim, hem hizmet sektörü bu daralmadan etkileniyor, işçiler, tüm dünyada daha düşük maaşlara tamah etmeye razı hale geliyor, giriş seviyesi işler kadar, nadir meslekler de budanıyor, 2030'a kadar, tüm dünyada, 1 milyara yakın kişinin yapay zeka devrimi ve tam otomasyona geçiş sebebiyle yeni işler bulmak zorunda kalacağı düşünülüyor, gelir eşitsizliği 1930'lardan bu yana görülmemiş seviyelere geldi, hane başı gelirin artışı ücret artışları nedeniyle değil, kadınların iş gücüne katılımı nedeniyle gerçekleşti (bir yerine, iki kişinin eve gelir getirmesi), Gayrısafî Millî Hâsıla'daki emek oranının sabit olmasına dayanan Bowley Yasası 70'lerden beri geçerli değil. Son otuz yılda, dört yıllık eğitim almış kişilerin kazançları, lise mezunlarının ve eğitim almış ancak üniversite diploması olmayanların kazançlarını önemli ölçüde geride bıraktı, lakin üniversite eğitiminin kalitesi giderek düşüyor ve üniversite mezunlarınınişsizlik oranları dehşet verici bir hızla artıyor. İş olanaklarının zengin olduğu ABD'de de dahi, işsizliğe ve ani iş kayıplarına yönelik yetersiz önlemler, COVID-19 Pandemisi gibi ani şoklara karşı kimsenin güvende olmadığını çok net biçimde gösterdi.

Yukarıda bahsettiğim gelişmelere, son günlerde yaşadığımız bankacılık krizi (ve bunun 2008'deki gibi bir büyük çöküşe dönüşme ihtimali), global gıda krizi, hem yerel bazdaki iklim sebepli göçler, hem de küresel bazdaki devasa göç hareketleri beklentileri gibi unsurları dahil etmedim. Yani büyük resim, mikro ölçekte algıladığımızdan çok daha karamsar bir gelecek tablosu sunuyor olabilir.

Peki, Nasıl Önlem Alabiliriz?

Kendimizi ve ailemizi geleceğe nasıl hazırlayabiliriz?

Afetler, coğrafi engeller, sosyoekonomik imkansızlıklar, kişisel çabaya rağmen aşılamayacak politik engellere rağmen, nasıl çözümler üretebiliriz? Bu başka yazıların konusu olacak. Ama şimdi bir özet geçelim.

👉Her şeyin ilk adımı uyanmak.

🔸Gelişimi durduracak ölçüde optimist ya da pesimist olmamak.

🔸Gerçekçi, itidalli, veriye dayalı hareket edecek şekilde bilinçli ve akılcı olmak.

🔸Duygu, dürtüler ve istikrasız bir motivasyon zemini yerine, mantık ve bilim ekseninde hareket etmek.

🔸Gelecek projeksiyonları ve öngörüleri ile birlikte, onları gerçekçi bir zemine oturtan geçmiş verileri de okumak.

🔸Değiştirilemeyecek unsurlara çok fazla vakit ve enerji harcamak yerine, değiştirilebilir ve iyileştirilebilir yönlere odaklanmak.

🔸Pratiğe dökülmeyen, ataletli bir teori buhranı yaşamak yerine, küçük adımlarla, gerçek hayata uygulanabilir, uyarlanabilir çözümler için çalışmaya başlamak.

🔸Geçiş döneminin önceliklerini belirlemek, kişisel dünyamızın gerçeklerine, mizacımıza ve içinde bulunduğumuz durum ve topluma göre, en olası senaryoları baz alarak hazırlık yapmak.

🔸Çalışkan olmak, istikrarlı olmak, zamanı ve enerjimizi iyi kullanmak, çevremizi ve sevdiklerimizi bilinçlendirmek.

🔸Komplo teorilerinden uzaklaşmak; ideoloji, fikri idealler ve inançların, gerçek hayattaki fiziksel şart ve zorunluluklara üstün gelmediği gerçeği ile bir an önce barışmak.  Taraftarlığı, fanatikliği bırakmak. Aktif siyasetçi değilsek, siyasi tartışmaların içinde sürüklenmemek.

🔸Tüketimi azaltmak, medya okur-yazarlığı, finansal okur-yazarlık üzerine çalışmak. Tasarruf yapmak. Umutsuzluğa dayalı hedonizm ya da aşırı karamsarlığa dayalı yıkıcı aktivizmin tuzağına düşmemek.

🔸Veri okumayı, düzenlemeyi, oluşturmayı öğrenmek.

🔸Yabancı dil, temel bilgisayar bilimleri üzerine eğitim almak. Alınan eğitimleri, uluslararası geçerli sertifika ile güvence altına almak.

🔸Sivil savunma, kriz yönetimi, acil durum müdahalesi gibi konularda asgari ölçüde bilinçlenmek ve mümkünse profesyonel eğitim almak.

Bir sonraki bültende görüşmek üzere.

Geleceğe hazır olun, kendinize güvenin ve sakin, akılcı biçimde hazırlanın.

💡
Benimle iletişime geçmek isterseniz, Twitter profilim üzerinden bana ulaşabilirsiniz.

Bize önereceğiniz içerik var mı? Fikirlerinizi bizimle paylaşın.

Twitter | Discord

Web2 ve Web3'ün Buluştuğu Platform: Troy

Misyonumuz yalnızca genel olarak P2E olarak adlandırılan, ama NFT Games, Blockchain Games, P&E Games, Crypto Games olarak da adlandırılan her türden web3 oyunu ile topluluğumuzu buluşturmak değil; geleneksel ve popüler web2 oyunlarını da oynamak, tanıtmak, ödüllü turnuvalar düzenlemek ve odağımızı "oyun" üzerinde tutarak büyümek istiyoruz. İyi bir oyunun kazandırdığı tüm değerlerin yanında, gerçek hayata transfer edilebilecek bir gelir, bizim için bir bonus... Amacımız önce oynamak, sonra eğlenmek, ardından geliştirmek, kazanmak ve paylaşmak.

Siz de Aramıza Katılın!

Bizimle birlikte eğlenmek, öğrenmek, gelişmek ve kazanmak istiyorsanız, hemen, şimdi ücretsiz olarak aramıza katılın. Tek yapmanız gereken Discord server'ımıza gelmek ve bize selam vermek! Geri kalan her şey için sizinle iletişimde kalacak ve sizi yönlendireceğiz! Bizi kaliteli, eğlenceli ve bilgilendirici paylaşımlar yaptığımız sosyal medya hesaplarımızda da takip etmeyi unutmayın! Aramıza hoş geldiniz!

Web Sitesi | Discord | Twitter | Instagram | Facebook | Telegram | TikTok | YouTube